Dash & Lily İncelemesi

Netflix’in Noel ruhuna bulanmış film ve dizileri kasım ayı itibariyle tüm platformu doldurmaya başladı. Noel ve film/dizi kelimelerini yan yana duyunca koşarak kaçmaya çalışan kitledenseniz, lütfen biraz daha sabredin. Söz veriyorum bu dizide küçük bir krallık, sakar ama güzel bir kız veya Noel’den nefret eden yakışıklı bir adam yok. Hatta bunların aksine hikayenin Noel’de geçmesi atmosfer itibariyle hikayeye tatlı bir dokunuşta bulunuyor. Noel’in kahvenin üzerindeki krema misali tatlı bir dokunuş yapmak için kullanıldığı dizimizin adı ise Dash & Lily.

Benim eğer şans verilirse geçen ay Emily in Paris’te olduğu gibi pek çok kişinin seveceği ve fenomen haline gelebileceğine inandığım dizi, aslından bir roman uyarlaması. Ülkemizde Bize Çıkan Yollar adıyla Pegasus Yayınları tarafından yayınlanan romanın orijinal adı Dash and Lily’s Book of Dares. Tek oturuşta hepsini izleyebileceğiniz ve sizi pozitif enerjiyle dolduracağını garanti ettiğim dizi, yaklaşık 20 dakikalık 8 bölümden oluşuyor.

Oyuncular

Dizinin başrollerini benim kendisini Timothée Chalamet’in sarışın hali olarak görmekten kendimi alamadığım Austin Abrams ve Midori Francis paylaşıyor. Midori’yi ilk kez bir projede izlemiş olsam da tatlı, garip kız rolüne yakıştığını söyleyebilirim. Fakat bence oyunculuk olarak Austin’in altında kalan bir performans sergiliyor. 

Austin Abrams ise son dönemde genç kızların kalbini çalmayı aklına koymuş gibi hissettiriyor. Önce geçtiğimiz yıl Euphoria’da çok az gözükmesine rağmen çekingen halleri ve Katty ile olan ilişkisiyle diziyi izleyen herkesin kalbini çalan Ethan Lewis’i canlandıran Austin, daha sonra yine bir roman uyarlaması olan ve geçtiğimiz aylarda yayınlanan Chemical Hearts’ın başrolünde umutsuz romantik Henry Page olarak karşımıza çıkmıştı.

Şimdi ise Dash & Lily dizisiyle zeki, entelektüel ama depresif Dash olarak Lily’e mektuplar yazan Abrams’ın bu sektörde önü açık gibi gözüküyor. Hem de Noah Centineo türü bir ün ile değil!

Dizinin konusuna gelecek olursak;

Dash kitapları seven, kitapçıda raflar arasında dolaşmaktan zevk alan bir lise öğrencisidir. Ebeveynleri boşanmış olan Dash’in anne ve babası birbirlerinden habersiz şekilde Noel’de yurt dışına gitme planı yaparlar. Dash ise annesine babasında, babasına da annesinde kalacağını söyleyerek Noel’i -yılın en sevmediği vaktini- yalnız geçirmeye karar verir.

Fakat her zamanki gibi favori kitapçısının reyonları arasında dolaşırken bulduğu kırmızı defterin sayfalarında kendisine isimsiz bir kız tarafından meydan okunmasıyla Noel’i tahmin ettiğinden biraz daha renkli bir hal alır.

Diğer yandan Dash’in aksine Noel, Lily’nin yılın en sevdiği dönemidir. Her yıl tüm aile Noel’i coşkuyla kutlamaktadırlar. Fakat bu yıl ailesindeki herkesin şehir dışında bambaşka planlar yapması, evde kalan tek kişi olan abisinin ise sevgilisiyle vakit geçirmesiyle kendi yaşıtlarıyla vakit geçirmek konusunda beceriksiz olan Lily, tamamen yalnız kalır.

17 yaşında, hiç aşık olmamış ve kendisini yapayalnız hisseden Lily, abisi ve onun erkek arkadaşının tavsiyesiyle kırmızı bir deftere kendi yaşıtı biriyle tanışmak için bir meydan okuma hazırlar. Hazırladığı bu defteriyse kitapçıda en sevdiği romanın yanına koyar.

Defteri Dash’in bulması ve Lily ile oyunu oynamaya başlamasıyla ise ikili birbirini konfor alanlarından çıkmaya, kendilerine dair yeni şeyler keşfetmeye zorlarken birbirlerini hiç görmeden yavaş yavaş aşık olmaya başlarlar.

İki Ayrı Elin Dokunuşu Şaşırtıcı Şekilde Başarılı

Dizinin hikayesinin bana göre en hoş yanı, uyarlandığı roman olan Bize Çıkan Yolların, iki ana karakterimiz olmasına benzer şekilde iki yazarının olması. Yazarlar da romanı kaleme alırken hikayenin devamını Dash ve Lily’nin defter üzerinden konuşmasına benzer bir şekilde getirmiş. Hikaye üzerine birlikte hiç tartışmamışlar. Biri Dash’in diğeri ise Lily’nin kısımlarını üstlenmiş. Sonrasında ise sırayla yazdıklarını birbirlerine gönderip bir önceki bölüme uygun şekilde kendi karakterlerinin hikayelerini anlatmaya devam etmişler.

Kurdukları dünyayı bir anlamda gerçeğe dönüştürmeleri ve iki farklı bakış açısının iki farklı insan tarafından yaratılması bence çıkardıkları işe yansımış. Yaratılan iki ana karakteri de diğeri için her şeyi yapabilecek mükemmel prenses ya da beyaz atlı prens olarak göstermekten uzak, daha derin karakterler ortaya çıkmış.

Sonuç olarak;

Dash & Lily, gerçek hayatta karşılaşamayacağımız kadar masalsı bir aşk hikayesi anlatırken bunu çok uzaklardaki bir krallıkta ya da 30’unda ilk kez aşık olan aşırı sakar bir kadın karakter kullanmadan yapmasıyla da size hala gerçekliğimize bağlı bir hikaye sunuyor.

Noel ışıkları ve ilk aşkın heyecanıyla oldukça hoş zaman geçirmenizi sağlayabilecek dizi, bence özellikle pozitif bir şeylere hepimizin çokça ihtiyaç duyduğu bu yılın bitiminde yeni yıla biraz daha pozitif bir enerjiyle girmemizi sağlayabilecek tatlılıkta.

Diğer yazılarıma da göz atmayı unutmayın. Yeni bir incelemede görüşünceye dek hoşça kalın.