Guerrilla Games tarafından geliştirilen ve bir açık dünya TPS oyunu olan Horizon Zero Dawn oyununu sizin için, spoiler içermeyecek şekilde inceledik.
Horizon Zero Dawn oyununu, PC için ilk mağazaya eklendiği anda 77 lira gibi çok uygun bir fiyata almıştım ancak hemen sonraki gün fiyatlarda bir artış oldu. PC için bir indirim beklemekte fayda var, farklı kampanyalar ile de daha ucuza getirilebilir. PS4 için tam sürüm, mağazadan şu anda 57 liraya alınabilir.
PC Oyuncuları İçin Yeni Bir Çağ
Horizon Zero Dawn; 28 Şubat 2017 tarihinde, Sony bünyesindeki Guerrilla Games tarafından PS4 özel oyunu olarak yayınlandı. 7 Ağustos 2020 tarihinde de PC için yayınlandı. Horizon Zero Dawn, PC için yayınlanan ilk 1. parti PlayStation özel oyunu konumunda. Daha önce başka bir PlayStation özel oyunu olan Detroit Become Human oyunu da yıllar sonra PC platformuna gelmişti ancak durum biraz farklı.
Detroit Become Human ile Horizon Zero Dawn oyunlarının farkı şu ki Detroit bağımsız bir stüdyo tarafından geliştirilmişti. Geliştirici stüdyonun Sony ile anlaşması bitince, oyun PC platformunda da satışa çıkmıştı. Horizon Zero Dawn ise direkt olarak PlayStation konsolunun üreticisi Sony’nin bünyesinde çıkan bir oyundu ve PC platformuna gelmesi imkansız gibi geliyordu. Bir PlayStation özel oyunun başka platforma gitmesi hem PC hem de PlayStation oyuncuları için imkansız bir şeydi. Detroit PC için duyurulduğunda oluşan şok “Çok alışmayın, stüdyonun anlaşması bitti; ondan geldi devamı gelmez.” algısıyla bastırılmıştı ancak bu sefer durum farklıydı.
PC ve PlayStation oyuncuları daha olayın şokunu atlatamadan, Sony’nin daha fazla 1. parti oyunun PC platformuna geleceğini açıklamasıyla bu oyunun bir istisna değil bir öncü olduğunu anladık. Horizon Zero Dawn, oyundaki içeriğinden daha çok yeni çağın başlangıcı olmasıyla gündem olmuştu.
Oyunun Hikayesi ve Evreni
Horizon Zero Dawn yaklaşık olarak 3000 yılında geçen bir hikayeyi anlatıyor. Dünya bildiğimiz Dünya’dan birazcık daha farklı. Oyuna başlayınca teknolojik aletlerin azlığını düşününce, oyunun geçmişte geçtiğini bile düşünebilirsiniz ama oyundaki ana düşmanlar olan robotları görünce, bu düşünceyi hemen bir kenara atıyorsunuz. Etrafı keşfettikçe; insan kalıntısı yapılar, silahlar, araçlar görünce uzak bir galakside olma ihtimalini de eliyorsunuz. Geriye sadece bizim yaşadığımız Dünya’ya artık ne oldu da bu hale geldi sorusu kalıyor ve merak etmeyin cevabınızı net bir şekilde alacaksınız.
Horizon Zero Dawn gelecekte geçmesine rağmen insanlar ilkel araçlar kullanıyorlar ve kabileler halinde yaşıyorlar. Kabile yaşamı yetmezmiş gibi bu kabilelerin kendi farklı inançları, kuralları ve yasakları var. Bu kabilelerin birbirleriyle olan ilişkileri de ayrı bir konu. Bazıları dost, bazıları düşman konumunda ve geçmişlerinde bol bol savaşlar, yağmalar yaşanmış. Sanki gelecekte geçen bir orta çağ RPG oyunu atmosferi var.
Karakterimize gelirsek, kendisi Aloy adında bir kadın. Kabilenin yaşlıları bir gün dağın içindeki büyük bir kapının önünde bir bebek buluyorlar ve bunun bir lanet olduğunu düşünüp dışlamak istiyorlar. Bebeği Rost adında dışlanmış birine emanet ediyorlar. Rost tarafından kendi kızıymış gibi yetiştirilen Aloy, büyüdükçe etrafındakileri sorgulamaya başlıyor. Kendi yaşıtlarının yanına gittiğinde, onu annesiz olduğu için dışlıyorlar.
Aloy bu duruma artık yeter diyor ve annesini bulmayı kafaya koyuyor. Bunun için de kasabanın düzenlediği bir turnuvaya katılmak istiyor. Bu turnuvanın kazananı kabilenin yaşlılarından herhangi bir şey isteme hakkına sahip oluyor ve Aloy bu hakkı annesini öğrenmek için kullanmayı planlıyor. Rost tarafından yıllarca eğitim gördükten sonra Aloy turnuva için yollara düşüyor. Her cevabın daha fazla soru yarattığı bu macerada Aloy kendi hakkındaki sorulara cevap buluyor. Oyuncular da Aloy ile beraber, Dünya’nın nasıl bu hale geldiği gizemini adım adım aralıyorlar.
Hikayeyi değerlendirirsem klasik bir kıyamet sonrası bilim kurgu hikayesi diyebilirim. Horizon Zero Dawn oynarken izlediğiniz, oynadığınız veya okuduğunuz başka yapımlara benzerlikler görebilirsiniz. Hikaye uzunluk olarak ne uzun ne kısa diyebileceğim güzel bir ayarda. Ana hikaye ve yan görevleri yaparak evrene dair çok fazla şeyin öğrenilmesi de benim için bir artı. Hikaye için dünyanın en orijinal hikayesi diyemem ama oluşturulan gizemiyle ve başarılı anlatımıyla kesinlikle etkileyici olduğunu söyleyebilirim.
Oynanış ve Aksiyon
Horizon Zero Dawn, oyuncuya 2 tane temel silah sunuyor: yay ve mızrak. Tuzaklar ve DLC kısmında birkaç ek silahımız olsa da oyunun %90’ı yay ve mızrak ile geçiyor. Mızrak kısmına ve yakın dövüşe gelirsek oyuna konmak için konulmuş mekanikleri var. Bloklama, karşı saldırı ve parry(savuşturma) gibi temel mekaniklerden bile yoksun olan yakın dövüş sistemi anca düşman sersemleyince veya gizlilik amacıyla kullanılıyor. Yakın dövüş konusunda fazla bir beklentiye girmemenizi tavsiye ederim.
Yay kullanımı ve uzak dövüşe gelirsek bunu 2 kategoride değerlendirmek istiyorum: robotlara karşı ve insanlara karşı. İnsanlara karşı olan mekanikler, ok kullanımı içeren herhangi bir oyundan farklı veya iyi değil. Tomb Raider, AC Origins/Odyssey ve Destiny 2 oyunlarında bol bol ok kullanmış biri olarak, Horizon Zero Dawn’ın insanlara karşı olan ok kullanımı beni tatmin etmedi, hiçbir özelliği ve eğlencesi yoktu.
Peki robotlara karşı olan nasıldı derseniz işte asıl olay burada başlıyor. Oyundaki aksiyonun çok büyük çoğunluğu robotlara karşı ok ile savaşmak olduğundan en çok burayı dikkate alın. Robotlara karşı ok ile savaşmak tek kelimeyle muazzam! Oyunun başında eski insanlardan kalma Focus adında bir cihaz buluyoruz. Focus ile düşmanların zayıf noktalarını görebildiğimiz gibi onların devriye rotalarını da görebiliyoruz, bu da gizlilik ve hack için önemli.
Her robot farklı farklı parçalardan ve modüllerden oluşuyor. Bazı robotlar 1-2 modülden oluşurken bazıları 10 modüle kadar çıkabiliyor. Her modülün farklı bir amacı ve farklı bir zayıflığı var. Örneğin buz atan bir robotun vücudu buza karşı dayanıklıyken, aleve karşı dayanıksız olabiliyor. Buz atmasına yarayan modülü patlatınca buz deposu patlamış oluyor ve etrafına zarar veriyor ayrıca artık buz da atamıyor. Alev atan bir robotun da alev deposunu patlatınca alev alabiliyor gibi örnekler daha da çoğaltılabilir.
Alttaki görseldeki robotun disk atıcısını yırtıcı ok ile vurunca ek hasar alıyor ve o parça yere düşüyor. Yere düşen parçaların bazıları hammadde olurken bazıları da silah olarak kullanılabiliyor. Görseldeki disk atıcı, bu silah olarak kullanılanlardan birisi. Karşınızdaki güçlü robotun disk atıcısını vurup düşürürseniz hem robot size bu diskleri atamaz hem de siz disk atıcısını yerden alıp ona karşı kullanabilirsiniz. Modüllerden oluşan robotlarla boss fightları düşününce yazıyı bırakıp ayakta alkışlayasım geldi. O derece detaylı, başarılı ve keyifli bir mekanikti.
Gizlilik ve Hack
Oynanışa saf aksiyon dışında bir de gizlilik ve hack başlığı eklemek istedim. Horizon Zero Dawn, çalıların arasına saklanma, düşmanı çağırmak için ıslık çalma ve dikkatini başka yöne çekmek için taş atma gibi mekanikler içeriyor. Bunlara gizli saldırı, gizli hava saldırısı da ekleyince elimizde güzel bir gizlilik sistemi oluyor. Peki Horizon Zero Dawn iyi bir gizlilik oyunu mu derseniz bence değil. Gizlilik mekanikleri çok güzel ama oyun gizliliğe uygun değil. Düşmanı, saklandığınız çalıdan gizlice öldürdünüz ama robot kalıntılarını veya insan cesetlerini çalıya alamıyorsunuz. Cesetler ve kalıntılar açıkta olunca da çok sık devriye gezen robotlar birkaç saniye sonra fark ediyor. Robotların görüş menzilini de katınca oyunu sadece gizlilik ile oynamak mümkün olmuyor.
Gizliliğin suikast dışındaki diğer bir kullanımı da hack imkanı. Düşman robotlarını çalıya çağırıp veya gizlice yaklaşıp hackleyebiliyoruz. Hacklenen robotlar bizim için savaşıyor, bazı robotlar sadece savaşırken bazıları binek olarak da kullanılabiliyor. Binek olarak kullanılamayanlar da kalabalık gruplarla savaşırken ciddi yardımcı olabiliyor. Güçlü bir robotu hackleyip uzaktan diğer güçlü robotları öldürmesini izleyebilirsiniz.
Oynanışı toplu değerlendirirsem, oyunun başlarında pek beğenmemiştim ancak oynadıkça hayran kaldım. Yakın dövüş ve insanlara karşı dövüş oyunun az bir kısmını oluştursa da oyun bu konuda harika bir iş çıkaramıyor. Kötü de değil ama diğer savaş mekaniklerinden geride kalıyor. Gizlilik mekanik olarak harika hatta Horizon Zero Dawn yer yer son Assassin’s Creed oyunlarından bile iyi ama oyun tasarımı gizliliğe uygun değil. Robotları hackleme olayı çok güzel, zorluğu tam kararında ve gizliliği biraz daha değerli kılıyor. Temel aksiyon olan ok ile robotlara karşı savaşmaya gelirsek tam bir sanat eseri. Bir oyunun aksiyonu için bu cümleyi daha önce kullandığımı hatırlamıyorum. Ok ile robotlara karşı savaş mekanikleri, aksiyonun çok büyük kısmını oluşturduğu için, oyunun aksiyon mekanikleri konusundaki eksiklerini kapatmaya yetiyor.
Görsellik ve Animasyonlar
Horizon Zero Dawn’ın oynanış dışındaki en etkileyici kısmı, tartışmasız görselliği ve tasarımlarıdır. Yazıda kullandığım görsellerin neredeyse tamamı oyun içindeki foto moduyla alınmış görseller. O kadar çok güzel görsellere denk geldim ki hepsini indirmemek için kendimi zor tuttum. Sonra bir de indirdiklerim arasında seçim yapmaya çalışmak oyundan daha da zordu.
Horizon Zero Dawn dünyası, insan ırkının kalıntıları üzerinde kurulmuş bir ilkel havaya sahip. Bunu yansıtmak için de eski insanlardan kalıntılar ile yeni ilkel hayat çok iyi harmanlanmış. Günümüzden kalma teknolojik aletler, ulaşım araçları, tanklar, uçaklar ve bir sürü kalıntılar açık dünyada ve hikaye sırasında karşımıza çıkıyor. Bunlara orta çağdan kalma şehir ve kabile yapıları da eklenince ortaya güzel bir karışım çıkıyor. Aslında Horizon Zero Dawn her yönü bir bilim kurgu ile bir tarihi eserin karışımı gibi bir havada. Bu hava da Horizon’ı eşsiz kılmaya yetiyor.
Animasyonlara gelirsek onlar da bu harika görselliğe yakışacak kalitede. Robotların hareketleri olsun karakterin hareketleri olsun oldukça kaliteli. Robotlar şekil olarak doğadaki hayvanlara biraz benzedikleri için animasyonları da bunlara benziyor. Örneğin geyik benzeri olan bir robotun hareketleri bir geyiğe benziyor ama tam olarak aynısı değil. Gözünüzde üstün teknoloji ürünü bir robot geyiğin hareketlerini canlandırın, işte oyundaki robot geyik animasyonları da tam olarak böyle. Geyik ilk aklıma gelen hayvandı fakat oyundaki robotlar bundan ibaret değil. Binek hayvanlar, yırtıcı hayvanlar, uçan hayvanlar ve daha bir sürü hayvan oyunda robot olarak yer alıyor. Oyundaki birkaç robot türü için yapılan animasyon tanıtım videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Animasyon kısmını bitirmeden bir de parkur ve tırmanma animasyonlarından bahsetmek istiyorum. Horizon Zero Dawn çok fazla parkur ve tırmanma imkanı içermiyor, öyle her dağa taşa tırmanamıyoruz maalesef. Sadece oyunun belirlediği ve izin verdiği alanlarda tırmanış yapabiliyoruz ve bunlar da çok değil. Yine de bu kadar az kullanılan bir mekanik için muhteşem animasyonlar yapmışlar. Aloy’un tırmanma animasyonları gerçekçi olduğu kadar izlemesi de keyif verici. Parkur konusunda zirve kabul edilen Assassin’s Creed Unity’nin animasyonları ile çok benzediğini söylemeliyim ve bu da büyük bir artı.
Seslendirme, Müzik ve Sinematikler
Aloy’u, Life is Strange oyunundan Chloe Price rolüyle tanıdığımız Ashly Burch seslendiriyor. Oyunda yan karakter bolluğu yok ancak olanların seslendirme sanatçıları çok iyi seçimler. The Wire, Fringe, John Wick ve Destiny gibi büyük yapımlarda yer alan Lance Reddick oyunda önemli bir role sahip.
Müzik konusunda öne çıkan fazla eser olmasa da oyunun atmosferini yaratmada müzikler oldukça etkili olmuş. Spotify’dan açıp dinleyeyim dedirtecek müzikleri olmasa da oyunun içindeki kullanımları bu müzikleri fazlasıyla yeterli kılıyor.
Oyundaki sinematiklerin uzunlukları yaklaşık 5 saat sürüyor dlc ve yan görevleri de katınca baya bir ara sahne yer alıyor. Ara sahneler oldukça başarılı ve oyunun hikayesini güzel bir şekilde anlatıyor. Hikaye kalitesi kadar anlatım kalitesi de önemlidir ve bu oyun, anlatım kalitesi olarak beni memnun bıraktı. Sinematiklerin tek eksisi karakterlerin yüz hareketleri biraz donuk geldi buradan biraz puan kırdım.
Açık Dünya ve RPG Ögeleri
Horizon Zero Dawn’ın güzel bir hikayesi var, harika görselliği ve muhteşem oynanışı var ama oyunda büyük bir eksik var: o da açık dünya etkinlikleri. Açık dünya etkinlikleri, sizi ana görevlerin dışında ciddi bir süre daha oyunda tutmayı amaçlar. Ek senaryo yazmadan oyunun süresini uzatmak bir nevi açık dünya oyunlarının hilesidir, bu hem geliştirici hem oyuncu için faydalıdır. Geliştirici tekrarlayan işlerle oyun süresini arttırırken, oyuncu da verdiği paranın tam karşılığını almak ister. Peki bu nasıl gerçekleşir derseniz, cevabı aslında çok tanıdık, yan görevler.
Yan görevler, oyuncunun yapmakta zorunlu olmadığı ama yaparsa çeşitli ödüller aldığı ufak görevlerdir. Oyun bu ödül kısmında pek eli bol değil. Bu da yan görevleri değersiz kılıyor. Bir açık dünya oyununda yan görevlerin en temel amaçları hikaye ve ödüldür. Bu oyundaki yan görevler hikaye olarak orta düzeyde. İçlerinde güzel görevler de var bol bol ayak işi yaptıran görevler de. Ödül konusunda ise çok kötüler: ne bir silah ne bir zırh veriyorlar; tek verdikleri, ileride çok da işe yaramayan para.
Oyundaki RPG ögelerine gelirsek öncelikle silahlarla başlamak istiyorum çünkü bir önceki paragraf ile de alakalı diyeceklerim var. Oyunda tek çeşit yakın dövüş silahı ve 3 çeşit yay var. Evet yanlış okumadınız koskoca oyundaki silah çeşitleri bu kadar. Birkaç farklı kalitesi olsa da para bol olduğundan direkt en üst kalitede olan yayları alıp yolunuza bakabiliyorsunuz. Zırh çeşidi, silahlardan birkaç çeşit fazla olsa da onlar da çok sınırlı ve çoğu işlevsiz. Durum böyle olunca yan görevlerin ödülleri ciddi oranda azalıyor çünkü size ödül olarak verebileceği bir silah yok. Zaten çok kaliteli olmayan yan görevler ödül olarak da sınıfta kalıyor.
Açık dünya, gezmeye ve keşfetmeye müsait. Her taraftan fırlayan robotları ve bu robotlarla savaşmanın keyfini düşününce boş boş gezerken bile keyif alabilirsiniz. Haritayı senkronize etmek için Tallneck hacklemek, haydut kampları basmak ve robot kamplarını temizlemek dışında çok bir etkinlik yok. Bir de birkaç tane Cauldron denen özel mekanlar var, bunların her birinde sağlam birer boss fight var. Düşmanı yenince de yeni robot türlerini hackleyebiliyoruz. Çok dolu olmasa da bu açık dünya etkinlikleri sizi biraz daha oyunda tutabilir ve gelişmenize fayda sağlayabilir.
DLC ve NG+ İle Daha güzel
PlayStation mağazasında, Horizon Zero Dawn: Frozen Wilds isimli bir DLC bulunuyor, başka da bir ek paket yer almıyor. Horizon Zero Dawn: Frozen Wilds, PC için pakete dahilken PS4 için sonradan pakete dahil edildi. PS4 için şu an almak isterseniz DLC içermeyen paketi resmi mağazada bulamıyorsunuz ama önceden oyunun standart halini alanlar mağazadan DLC’yi satın alabilir.
DLC içeriğine geçersek Banuk isimli bir kabileyle tanışıyoruz. Banuk kabilesi, diğer kabilelerden teknoloji olarak biraz daha gelişmiş bir konumda. Yerleşim olarak da kuzeyde, yüksek dağların tepesinde yaşadıklarından diğer kabileler ile bağları çok yok. DLC’de bu kabilenin karşılaştığı bir sorun ile uğraşıyoruz. Ana oyundan çok farklı bir hikayesi olmasa da bolca yenilik var. Öncelikle birkaç yeni robot türü var ve bunlar öncekilerden çok daha güçlü, o yüzden ana oyun bitmeden buralara uğramayın. Sonra oyunun en büyük eksiği olan silah çeşitliliği ve yan görevleri burada çözmüşler. Şok atan, buz aten ve alev atan silahlar DLC ile oyuna geliyor ve bunları kullanması da keyifli. Bunlar özel bir para birimiyle alındığından yan görev yapıp bunlardan kazanmak gerekiyor. Yan görevler de hikaye olarak gayet yeterli, ana oyundaki yan görevlerden çok daha iyi bir iş çıkarılmış. Ana oyunun yapamadığı yan görev sistemini bu DLC yapmış diyebilirim.
NG+ yani New Game + açık dünya oyunlarında son birkaç yılda bolca duyduğumuz bir kavram. Eskiden oyun bitince tadı damağımızda kalınca baştan oynamak istediğimizde tüm gelişimi çöpe atıp her şeye sıfırdan başlardık. Artık oyunlar tekrar baştan başlamak istersek bizi eli boş göndermiyorlar. Oynarken elde ettiğimiz silahlar, zırhlar ve eşyalar NG+ ile korunuyor hatta daha da gelişiyor. Önceki zorluk kesmedi daha zoru olsun derseniz öyle bir imkan da var. Ana oyun silah konusunda sığ. Fakat DLC ile aldığınız silahları NG+ yapınca koruduğunuzu düşününce işler tamamen değişiyor. Oyunu ve DLC’yi bitirdikten sonra oyunun harika görselliği ve oynanışıyla daha çok zaman geçirmek isterseniz NG+ en ideal yol gibi duruyor.
Sonuç
Horizon Zero Dawn, benim gözümde gerçekten efsane bir iş olmanın kapısından dönmüş güzel bir oyundur. Oyundaki şehirlerin ve yan karakterlerin çok cansız hissettirmesi oyunun en büyük sorunu. Diğer bir sorun da oyun içindeki mekanikleri yeteri sıklıkla önünüze sunmuyor. Örneğin tırmanma için uğraşılmış ama bunu oyunda çok az kullanıyoruz. Sanki tırmanma platformlarının çoğu oyundan çıkarılmış veya oyunu geliştirirken yarıda kesilmiş gibi. Yan karakterler için de sanki bitmemiş bir his var. Yan karakterlerin sayısı bir açık dünya oyunu için az ve yan görevlerin hikayesi çok basit. Belki 1 sene daha uğraşılsa efsane bir oyun çıkacakken aceleyle çıkarıldığı için tam potansiyeline ulaşamamış bir oyun olmuş. Ortaya çıkan hali de gayet güzel ama 95 üzeri puanlık bir oyun olmak yerine 80-85 puanlık bir oyun olmuş.
Optimizasyon konusunda da Horizon Zero Dawn’ın biraz sorunlu olduğu söyleniyor. Ben 35 saat boyunca sadece 2 kere çökme ile karşılaştım. Sistemi benden daha iyi bir arkadaşım ise sürekli çökmesinden dolayı oyunu zor bitirdi. Horizon Zero Dawn çıkışından beri 4 kere güncelleme aldı ve güncellemelerle sorunları çözülen oyuncular da az değil. Biraz sorunlu bir başlangıç yapsa da yakında tüm sorunların çözüleceğine inanıyorum.
Horizon Zero Dawn
Hikaye - 8
Oynanış - 9
Görsellik - 10
Seslendirme ve Müzik - 8
Açık Dünya ve RPG - 7
8.4
Harika
Mükemmel değil ama vakit ayırmanıza kesinlikle değecek çok harika bir oyun.
