FilmİncelemeÖneri

The Laundromat | Netflix Film İncelemesi

İncelememize başlamadan önce The Laundromat filminin bir kitaptan, kitabın da gerçek bir olaydan uyarlandığını belirtmemiz gerek: Panama Papers. Kara para aklama, vergi kaçırma, adına ne derseniz diyin yıllardır süregelen ve devam etmekte olan paravan şirket meselesinden bahsediyor The Laundromat. Bahsetmekle kalmayıp bir güzel yeriyor ve olabildiğince çok insanda farkındalık yaratmayı amaçlamış gibi görünüyor.

Başlangıçta dram ve tek bir kişinin hak arama mücadelesini ele alacak gibi görünen film, yavaş yavaş seyirciye tüm bu paravan şirket olaylarının nasıl işlediğini aktarıyor ve gösterdiği örneklerle hiç masum bir uygulama olmadığını anlıyoruz.

The Laundromat-Netflix
The Laundromat-Netflix

Filmin Konusu

Hikayenin en başından sonuna kadar gözünüzün içine yani kameraya bakarak vergi kaçırmanın nasıl yasadışı olmadığını, masum amaçlar uğruna yapıldığını anlatan iki avukat var. Seyirciyi de müşteri koltuğuna oturtarak anlatmış yönetmen bu ikna sürecini. Daha sonra hikayesini izlediğimiz yaşlı çift ise paravan şirket meselesinin en çarpıcı ve somut sonuçlarından biri olarak anlatılıyor. Bir tekne kazasında eşini kaybeden Ellen Martin isimli kadın, teknenin sigortasının aslında var olmayan bir şirket tarafından sağlanması sebebiyle ikinci kez yıkım yaşıyor ve eşinin ölümünde ve sonrasında sorumlu kimse bulamıyor. Bu şekilde paravan şirketlerle ilgili büyük bir araştırmanın içine dalıyor ve paralel olarak şirket sahibi avukatların kendilerini masum gösterme çabalarını izliyoruz.

Avukatların sürekli seyirciyi aslında paravan şirket kurmanın legal ve müşterilerinin de temiz insanlar olduğuna ikna etmeye çalışırken izlediğimiz örneklerde gerçekte ne kadar korkunç olaylar döndüğünü en çarpıcı haliyle görüyoruz. Kendi ailesini aldatıp dolandıranlardan insanları öldürüp organlarını satanlara kadar bir müşteri yelpazesi izlerken avukatlar hala seyirciyi ve kendilerini ikna etme çabasındalar. Bu şekilde gözlerini kapamaları da hikayenin sonunda tüm verileri çalınınca hapse girmelerine sebep oluyor.

Film buradan sonra 4. duvarı tamamen kırıyor ve hikayede eleştiremediğimiz kısım kalmış olabilir mantığıyla söylemek istedikleri her şeyi söylüyorlar. Sistemin hala işleyip sorumluların ceza almadığı gibi asıl zorluğu masum insanların çektiğini ve meselenin bir vergi kaçakçılığından daha büyük olduğunu vurguluyorlar.

Karakterler

Mossack & Fonseca: Avukat olan bu ikili aslında filme ilham kaynağı olan şirketin sahibi rolündeler. Film boyunca kameraya bakarak konuşup seyirciyle müşterileriymiş gibi iletişim kuruyorlar.

the laundromat
The Laundromat

Ellen Martin: Filmdeki kilit karakter olduğunu söyleyebiliriz. Her şeyden habersiz masum ve bilinçsiz halkı simgeliyor ancak başına gelen kazadan sonra girdiği aydınlanma ve araştırma süreciyle gerçekleri ortaya çıkartıyor.

Mossack & Fonseca müşterileri: Avukatlar masum bir müşteri profilleri olduğunu kanıtlamaya çalışırken belli insanların özel hayatlarını görüyoruz. Bazıları büyük suçlara bulaşmış, katil ve kaçakçılık yapan insanlar. Bir kısmı ise illegal olmasa bile kendi dünyalarında hiç de masum olmayan karakterler.

Elena: Meryl Streep’in canlandırdığı ikinci karakter. Şirket çalışanı ve avukatların sırlarını onun açığa çıkardığını öğreniyoruz. Hikayede gerçekten Ellen Martin’in kılık değiştirmiş hali olmamasına karşın, son sahnenin ekrana daha etkileyici aktarılması için bu tercih yapılmış olabilir.

Müzikler

Filmin müzikleri konuyu çarpıcı kılmak adına kullanılmış gibi değildi. Akılda kalıcı ve etkileyici müzik tercihleri yapıldığını söyleyemeyiz.

Teknik

Filmin en özgün olduğu kısımları kesinlikle kurgu tekniği ve yönetmenliğiydi. Zaman zaman hikayeden çıkıp bir belgesel havasında bilgi verilmesinin daha anlaşılabilir olmak adına yapıldığını düşündürüyor izleyenlere. Özellikle Meryl Streep’in filmin içinde de başka bir karaktere bürünmesi, ve sonunda tüm rollerinden sıyrılıp kameraya konuşması da bu filmin hikaye anlatmaktan çok eleştiri amacıyla çekildiğini çok etkileyici bir şekilde gösteriyor.

Yorumum

The Laundromat sadece anlattığı hikaye açısından ele alınırsa gayet hoş ve güzel bir eleştirel yapım olarak tanımlanabilirdi. Ancak filmi film yapan kurgu, yönetmenlik, oyunculuk ve hatta müzik seçimleri gibi etkenler The Laundromat’a ‘olmamış’ deme sebebim. Filmin zaman zaman hikayeden kopup belgesel havasına girmesi fazlasıyla orijinal fakat bir o kadar da tehlikeli olmuş. Beni filmden ve hikayeden uzaklaştıran ana etken de seyirciyle temas halinde olan anlatıcıların zaman zaman hikayeye dahil olmasıydı. Tamamen belgesel olarak çekilse insanları bilinçlendirmek ve eleştirisini yönelttiği kesimi yermek adına çok başarılı olabilecekken bu haliyle ortada kalmış gibi film.

The Laundromat

Hikaye - 5
Yönetmenlik - 7
Teknik - 7
Oyunculuk - 6
Müzikler - 4
Kurgu - 8

6.2

Farklı

Fikir ve hikaye güzel ancak filme güzel yansımamış

Düşüncelerini bizimle paylaş! ✍️

Başa dön tuşu