DiziİncelemeÖneriStar Wars

Finalin Yarı Yolunda The Mandalorian

Son yıllarda internet üzerinden yayın yapan platformlara artan ilgiye kayıtsız kalmayan Disney, sahip olduğu zengin içeriklerden oluşan Disney+ yayın servisini kullanıma açtı. Henüz ülkemizde erişime kapalı olan platform, açılışını yeni özel dizisi The Mandalorian ile yaptı. Açılış gününde hiç beklemedikleri kadar büyük bir talep gören Disney+’ın sunucuları bir süreliğine çöktü. Yaşanan bu çöküntünün tek nedeni The Mandalorian olmasa da yayınlandığı ilk bölümden itibaren hayranların takdirini toplayan dizi, kısa sürede kendisini ispatladı. Biz de sezonun yarısına geldiğimiz bu haftada, önce dizi hakkında genel görüşümüzü spoilersız olarak paylaşacağız. Daha sonra yazının devamında da kafaları karıştıran bazı soruları cevaplamaya çalışacağız. Halihazırda seriyi güncel olarak takip ediyorsanız spoilersız genel değerlendirmeyi atlayıp ikinci sayfaya geçebilirsiniz.


Disney’in Star Wars markasını satın almasından beri yaptığı her iş, azımsanmayacak sayıdaki hayran kitlesinden kötü eleştiriler aldı. Bu yüzden de izleyicinin The Mandalorian’a şüpheyle yaklaşması çok doğal. Nitekim ben de onlardan biriydim ve bugün dizinin beni ne kadar etkilediğinden bahsedeceğim. Star Wars evreninden çıkan filmleri hep büyük perdeye yakıştıran biri olarak, evrenden çıkacak bir dizinin aynı kaliteyi yakalayamayacağını düşünüyordum ancak yanıldım. Dizinin prodüksiyon kalitesini sadece fragmanını izleyerek bile görebilirsiniz. Bu yüzden The Mandalorian, Star Wars filmlerinin belki de en başarılı olduğu yönünü örnek aldığını söyleyebiliriz.

disney plus mandalorian

Bir diğer korkum ise dizinin hikayesiydi. Disney’in hayranların çok sevdiği bir karakteri alıp, ne gereği vardı şimdi bu karakterin filmini çekmeye temalı filminin üzerine hayranlar tarafından çok sevilen Bobo Fett’e benzeyen bir karakteri anlatan dizi çekmenin kumar oynamaktan farkı yok açıkçası. Çünkü dizi Galaktik İmparatorluk’un yıkılmasından beş sene sonrasında yer alan bir ödül avcısını konu alıyor. Bir televizyon kanalında bu tarz bir dizinin yayınlanacağını düşündüğünüzde aklınıza ilk gelecek hikâye örgüsü, başroldeki kahramanın her hafta birinin peşine düşmesi ve arka planda gelişen sözde ilgi çekici olayın sezon finalinde çözümlenmesi olurdu (Hepimiz o bir bölüm için tüm sezonu izlemedik mi…). Ancak dizi hikayesini o kadar akıllıca yazıyor ki, her bölüm bir gizem çözülürken başka bir gizem ortaya çıkıyor. Soluksuz bir maceraya atılacağınızı daha ilk bölümü izlediğiniz andan itibaren hissediyorsunuz.

disney plus
Dizinin Konusu:

Dizinin konusuna gelecek olursak, çocukken Ayrılıkçı İttifak’ın saldırısında ailesini kaybeden ve Mandalorianlar tarafından bulunarak (Foundlings) onlardan biri gibi yetiştirilen Dyn Jarren’ın yolculuğunu anlatıyor. Galaktik İmparatorluk yüzünden evlerinden uzakta, gölgelerde yaşamak zorunda kalan Mandalorianlar, imparatorluğun yıkılması üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen hala saklanarak ödül avcılığı yaparak yaşamaktadırlar. Başrolde bulunan karakterin bugününün aynı zamanda geçmişinin bir yansıması olması, hikâyenin ilgi çekici bir hal almasını sağlıyor. Bu yüzden sadece ödül avcısı bir savaşçıyı değil, geçmişini arkada bırakamayan bir çocuğun travmalarını da anlatıyor. Sonuçta ödül avcılığı karmaşık bir meslek, sizce de öyle değil mi?

star wwars

The Mandalorian’dan bu kadar övgüyle bahsetmemin nedeni tabii ki sadece korktuğum olayların dizide gerçekleşmemesi değil. Star Wars filmleri Western’den güçlü izler taşımıştır hep. Özellikle ilk üçlemede zaman zaman bir Space Western izlediğiniz hissine kapılırsınız. The Mandalorian ise başlı başına bir Space Western. Çekim açıları, karakterleri, silahları ve o harika tema müzikleriyle. Filmin tema müziğini alıp yerine Ennio Morricone’den For A Few Dollars More ya da The Good, The Bad and The Ugly filmlerinin müziklerinden koysanız hiç sırıtmaz. O yüzden The Mandalorian sadece bugün hatırlanacak bir dizi değil, seneler sonra Space Western denildiğinde herkesin aklına gelecek ilk yapımlardan olacak. Kaldı ki diziyle ilgili en büyük şikâyetiniz, uzadığı için kötü olan dizilerin aksine diziyi izlemeye doyamadığınız için süresinin az gelmesi olacak.

disney star wars
Dizinin Star Wars Evrenindeki Kronolojik Sırası:

Milyon dolarlık soruya gelecek olursak, Star Wars filmlerini izleme durumunuza göre farklı cevaplar vereceğim. Öncelikle daha önceden Star Wars filmlerini izlediyseniz ve yazının bu kısmına kadar geldiyseniz daha fazla vakit kaybetmeyin ve diziyi izlemeye başlayın. Ancak Star Wars filmlerini daha önceden izlemediyseniz dizide bazı anlarda kafanız karışabilir. Yine de bunu eğer filmleri izlemediysem hiçbir şey anlamam olarak algılamayın. Çünkü dizi size öyle gizemler vaat ediyor ki, ilk bölümden itibaren diziyi araştıracaksınız ve bu sizi belki de filmlerini izlemeye teşvik edecek. Ancak yine de çıkış tarihine göre veya kronolojik sırayla izlemek isteyenler için aşağıya izleme sırasını yazıyorum.

  • Star Wars Episode 1: The Phantom Menace (1999)
  • Star Wars Episode 2: Attack of the Clones (2002)
  • Star Wars Episode 3: Revenge of the Sith (2005)
  • Solo: A Star Wars Story (2018)
  • Rogue One: A Star Wars Story (2016)
  • Star Wars Episode 4: A New Hope (1977)
  • Star Wars Episode 5: The Empire Strikes Back (1980)
  • Star Wars Episode 6: Return of the Jedi (1983)
  • The Mandalorian (2019)
  • Star Wars Episode 7: The Force Awakens (2015)
  • Star Wars Episode 8: The Last Jedi (2017)
  • Star Wars Episode 9: The Rise of Skywalker (2019)
1 2Sonraki sayfa

Düşüncelerini bizimle paylaş! ✍️

Başa dön tuşu