High School Musical severler, Disney Plus bize neler getirmeye başladı merak edenler, Disney Channel dizilerine gönül vermiş nostalji severler, toplanın! The Mandalorian yazımızın ardından Disney+ işlerini mercek altına almaya devam ediyoruz. High School Musical: The Musical: The Series nedir, nasıl olmuş, size hitap edebilir mi gelin hep birlikte inceleyelim. Yazının ilerleyen kısımlarında dizinin türü, konusu, karakterler, müzikal performansları, LGBTQ+ temsilinden ve son olarak benim diziyle ilgili görüşlerimden bahsedeceğiz.
High School Musical: The Musical: The Series Nedir?
Disney’in yeni online yayın platformu Disney+ için hazırlanan High School Musical: The Musical: The Series yani kısaca HSMTMTS, Disney ilk duyurduğunda sevilen üçlemenin yeniden uyarlaması ya da devamı niteliği taşıyacağı düşünülse de aslında öyle değil. Aşırı uzunluktaki isminin ise diziyi çok net bir şekilde özetlediğini söyleyebiliriz. Konu olarak kendine High School Musical‘ın çekildiği East High’da bir grup öğrencinin filmin müzikalini sahnelemesini alan dizi, mockumentary türünde. Yani orijinal filmin aksine aniden başlayan müzikal sekanslardan ziyade sevilen komedi dizisi The Office’ten hatırlayabileceğiniz gibi karakterlerin durup kameraya röportaj verdiği absürt sahneler içeriyor. Aynı zamanda izleyenlerin pek çoğu tarafından Glee ve The Office‘in karışımı bir havası olduğu da dile getiriliyor. Biz de tarzını bu şekilde tanımlayabileceğimiz konusunda hem fikiriz.
Ne Kadar Sürecek?
Disney+ yayın hayatına başlamadan 2. sezon onayını alan dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşacak. Sabit bir süresi bulunmayan HSMTMTS’in bir bölümü ise yaklaşık olarak 30 dakikadan oluşuyor ve haftalık olarak yayınlanıyor.
Dizinin Konusu
Nini, East High’da okuyan 10. sınıf öğrencilerinden biridir. Yaz tatilinin sonlanmasına 6 hafta kala erkek arkadaşı Ricky’e yıl dönümü hediyesi olarak bestelediği şarkıyı dinletir, şarkıda onu sevdiğini dile getirmesi Ricky’i korkutur ve şarkıyı dinledikten hemen sonra Nini’nin yazın kalanını geçirmek üzere tiyatro kampına gidecek olmasını bahane ederek ilişkilerine ara vermeyi teklif eder. Fakat yaz bitip Nini geri döndüğünde artık kampta tanıştığı son sınıf öğrencisi EJ ile birliktedir.
Bu sırada High School Musical filmlerindeki arka plan dansçılarından biri olan Miss Jenn, serinin çekimlerinin yapıldığı lise olan East High’da drama öğretmeni olarak çalışmaya başlar. Film serisine karşı takıntılı olan Miss Jenn, çalışmaya başlar başlamaz öğrencilere bu yıl ilk High School Musical filminin müzikalini sahneleyeceklerini ve seçmelerin hemen yapılacağını duyurur.
Miss Jenn’in duyurusunun ardından Nini ve EJ müzikal seçmelerine katılmaya karar verir, Nini’den vazgeçmeye pek niyeti olmayan Ricky’de müzikallerden nefret etmesine rağmen seçmelere katılır. Seçmelerin sonuçları açıklanır ve East High öğrencileri High School Musical müzikali çalışmalarına başlar.
Dizinin Müzikal Yanı
Dizi müzikal bir filmi sahnelemeye uğraşan bir grup lise öğrencisini ele aldığı için tabii ki High School Musical ya da diğer tüm müzikallerden alışık olduğumuz gibi bir anda şarkı söyleyip dans etmeye başlayan karakterlere rastlamıyoruz izlerken.
Daha çok senaryoya yedirilen ve açıklaması olan sekanslara şahitlik ediyoruz, örneğin Nini’nin sevgilisi EJ, Nini’den bir konuda özür dilemek için beste yapmaya karar verip bu konuda rezalet bir iş çıkarırken onun yaptığı şarkıyı kuzenine söylerken izliyoruz ya da müzikale hazırlanırken yapılan çalışmalara tanık oluyoruz.
Dizi ekibinin bu işin altından kalkıp kalmadığına gelecek olursak da şunu söylerken çekinmeme gerek yok sanıyorum ki; bugüne kadar Disney’in genç yaştan bünyesine dahil ettiği hemen hemen herkes zaten oldukça yetenekli isimlerdi ki bugün zaten dünyanın adlarını bildiği isimler olarak bu insanların başarılarına hala tanıklık ediyoruz.
Dizinin kadrosundaki gençlerin de hepsinin farklı yönlerde yetenekleri olduğunu izlerken fark ediyorsunuz. Bazıları daha önceden yayınlanan Disney Channel dizilerinden gelen oyuncuların bir kısmı da yeni seçilmiş. Özellikle dizinin başrolü Nini’yi canlandıran Olivia Rodrigo oyunculuk, şarkı söylemek, dans etmek ve müzik aletleri çalmanın yanı sıra dizide söylediği şarkılardan birini de yazmış olmasıyla 16 yaşında bu kadar şey başarabilmesiyle kendine hayran bıraktı. Dizinin tüm kadrosunun da gerçekten lise çağında isimlerden oluştuğunu göz önünde bulundurunca gayet başarıyla bu işin altından kalktıklarını söyleyebilirim.
LGBTQ+ Temsili
Eğer daha önce herhangi bir High School Musical filmini izlediyseniz Sharpay’ın ikiz kardeşi Ryan’ı da hatırlayacaksınızdır. Feminen giyim tarzı ve davranışlarıyla gay olduğunu size alttan alta hissettiren Ryan’ın eşcinsel olduğunun seri boyunca hiç dile getirilmemişti. Bunun yanı sıra Kelsi karakteriyle gittikçe yakınlaştırılan karakter ile ilgili bu yakınlaşmanın arkadaşça mı yoksa romantik bir yakınlaşma mı olduğu da yine net bir şekilde belirtilmemiş ve son filmde ikilinin baloya birlikte gitmesiyle Ryan’a veda etmiştik. Bunlar yaşanırken benim 10 yaşındaki minik zihnim de gerçekten Ryan’ın cinsel kimliğini çözmeye çalışırken düğüm olmuştu ki, bugün aslında Disney’in böyle bir konuyu işlemeye çekindiğini algılayabiliyorum.
Durum böyle olunca aradan geçen 10 yılı aşkın süre ve değişen dünyada, Disney’in film serisinde yaptığı bu hatayı düzeltmesi ve lgbtq+ reprezantasyonu nasıl yaptığı da dizide dikkat edilmesi gereken önemli noktalarından biriydi. Bu konu hakkında dizinin senaristine yöneltilen sorulara karşı Tim Federle, kendisinin HSM ekibinden biri olmadığını, bu nedenle de üçlemede olan herhangi bir şeyi düzeltmenin de ona düşmeyeceğini, sadece gerçek ve güncel bir iş ortaya çıkarmaya odaklandıklarını dile getirmiş.
Fakat bana göre kendisi yine sarışın ve eş cinsel bir karakter olan yani Ryan’ı canlandırmak için biçilmiş kaftan gibi gözüken Seb’in müzikal seçmelerinde Sharpay olmasıyla bu duruma karşı net bir tavır da koymuş gibi.
Dizi bunun dışında bu sene en güzel örneğini Euphoria dizisinde Jules karakterine hayat veren Hunter Schafer’de gördüğümüz gibi LGBT karakterleri LGBT aktörlerin canlandırmasını sağlayarak aslında gençlerin de kendilerini temsil eden yaşıtlarını görüp kendileri gibi olarak istediklerini başarabileceklerine dair de ilham oluyorlar bana kalırsa.
Karakterler
Öncelikle diziden spoiler vermek istemediğim için karakterlerden bahsederken sadece ilk bölümde bize verilen ana motivasyonlarına değineceğimin uyarısını yapmak istiyorum.
Nini
Tiyatroya büyük bir ilgi duyan ve bu güne kadar hep küçük rollerde oynayan Nini’nin içten içe en büyük hayali bir gün sahneledikleri bir oyunda başrolü üstlenebilmek.
Ricky
Nini’nin eski erkek arkadaşı olan Ricky, müzikallerden nefret ediyor. Kaykay kaymadığı ya da en yakın arkadaşı Big Red ile vakit geçirmediği zamanlardaysa en büyük hedefi Nini ile yeniden bir araya gelmek.
E.J.
E.J. dizinin son sınıf öğrencisi olan tek ana karakteri. Nina’ın erkek arkadaşı, okulun su topu takımının üyesi, popüler ve tiyatroya meraklı. Yani tam bir Troy, en azından kendisi öyle olduğunu düşünüyor…
Gina
Okulun yeni transfer öğrencisi Gina dansta oldukça yetenekli, bu yeteneğinin yanı sıra da oldukça hırslı bir karakter.
Ashlyn
E.J.’in kuzeni olan Ashlyn, aklı başında, biraz çekingen ve kesinlikle iyi yürekli. Oldukça güzel bir sese de sahip olan Ashlyn bunun yanı sıra beste yapıp piyano da çalıyor.
Carlos
Miss Jenn’in sağ kolu diye adlandırabileceğimiz Carlos, müzikalin kareografilerini planlamakla görevli ve kendisi aynı zamanda High School Musical serisinin ilk filminin en büyük fanlarından biri.
Kourtney
Nini’nin en iyi arkadaşı olan Kourtney aynı zamanda onun en büyük destekçisi. Moda ve dramaya oldukça meraklı olan Kourtney, müzikal seçmelerine katılmamış olsa da oyunun kostüm kısmında tüm moda bilgisini yansıtmaya hazır.
Big Red
Ricky’nin en yakın arkadaşı olan Big Red genel olarak kendi halinde, hatta fazlasıyla sessiz bir karakter. Gerçek isminin ne o olduğu ise büyük bir gizem.
Sürpriz Cameolar
Bir diziye eski bir dizi ya da filmin ismini verdiğinizde ister istemez seyircinin beklentisi belli bir yöne doğru gitmeye başlıyor. Bu dizinin de adı High School Musical: The Musical: The Series olarak açıklandığında dizinin reboot ya da spin-off olmayacağı söylenmesine rağmen belli bir beklenti oluşmuştu. Dizi bu beklentinin altından müzikal sahneleri, East High kullanımı ve filmlerden bahsederek de her ne kadar başarıyla kalkıyor. Fakat High School Musical bağlantısını büyük küçük cameolarla devam ettirmeyi de unutmuyor. Sezonun sonuna doğru beklemediğiniz anda karşınıza çıkan oyuncular kesinlikle seyir keyfini arttırıyor.
Diziyle İlgili Genel Görüşlerim
Proje ilk duyurulduğunda popüler Disney Channel markalarından birinin devam ettirilmesi mantıklı gelse de açıkçası çocukken de High School Musical’a pek düşkün olmadığım ve dizininin hedef kitlesinin de Disney Channel işlerinde olduğu gibi daha genç bir izleyici kitlesine hitap etmeyi hedefleyeceğini düşündüğüm için pek ilgimi çekmemişti. Diziden yayınlanan fragmanın da pek umut verici olduğu söylenemezdi. Fakat günün sonunda Disney+ sadece iki orijinal dizi ile açılış yaptı ve bunlardan biri HSMTMTS’di. Durum böyle olunca tahmin ettiğimden daha büyük bir kitleye hitap etmeye çalıştıkları anlaşılıyordu. Beni diziyi izlemeye iten ise DisneyVevo hesabında yayınlanan mashup videosu oldu.
Diziye bir şans verdiğimde ise ön yargılarımdan sıyrılarak doğru bir karar verdiğimi anladım. Dizinin hala genç bir kitleyi hedeflediğini söyleyebiliriz, sonuçta liseli gençlerin ilişkilerine odaklanan bir Disney dizisi izliyoruz.
Fakat şu da bir gerçek ki Disney Channel işlerinin o gereksiz absürtlüğünden sıyrılmış. Daha akla yatkın bir hikaye anlatan dizi artık küçük olmayan izleyici için de kendini daha izlenebilir kılıyor. Kolaya kaçmak yerine gerçek dünyada HSM’nin müzikalini sahnelemeye çalışan gençleri anlatması da bana göre eğlenceli bir fikir.
Film serisinin filmin çekildiği lisede okudukları için hala okuldaki tüm öğrenciler için önem arz etmesi de güzel bir denge kuruyor. Eski serinin fanlarının zevk alabileceği filmlerle paralel sahnelerin olması, eski filmlerden şarkıların söylenmesi ve filmlerle ilgili konuşulması da işi hala High School Musical dizisi sınırlarında tutmayı başarıyor ve yeni olmasına rağmen nostaljik bir his de yaratıyor.
Sonuç olarak;
HSMTMTS, eğer orijinal filmleri seviyorsanız, lise çağındaysanız, Disney Channel işlerini ya da Netflix’te yayınlanan romantik komedi türündeki filmleri(onların çok büyük bir kısmından kesinlikle iyi), gençlik işlerini ve müzikalleri seviyorsanız size hitap edebilecek bir iş olmuş. Bence en azından ilk iki bölümünü izleyip bir şans vermelisiniz. Zaten maximum 30dkya ulaşan bölümleriyle sevmeseniz bile fazla vaktinizi de çalmayacaktır.
