Popüler Olmayan 10 Dizi Tavsiyesi

Sosyal medyada popüler olmadığı için dizi tavsiyesi listelerinde çok fazla yer almayan ama hayranlarının sevdiği hatta bayıldığı birbirinden güzel 10 diziyi listeledik.
Not: Elimden geldiğince popüler olmayanların içinden bile daha az popüler olanları seçmeye çalıştım, yine de dizilerin bazıları çevrenizde popüler olabilir.

The Expanse

Yaklaşık 2350 yılında geçen dizimiz, kendi halinde hareket eden bir nakliye uzay gemisinde başlar. Gemi mürettebatı taşıdıkları kargoyu hedefe ulaştırmaya odaklanmışken bir ilk yardım çağrısı alırlar ve bunu kontrol etmeye gittikleri andan itibaren hayatları tamamen değişir.

Dizi, ülkemizde “Enginlik Serisi” olarak çevirilen bir kitap serisinden uyarlanmıştır. Hem kitap serisi hem de dizi hali hayranları tarafından olumlu notlar almaktadır. Dizinin geniş senaryosunun yanı sıra harika görselliği, güzel temposu ve muhteşem detayları ile bilim kurgu sevenlerin gönlüne taht kurmaktadır. Sıfır yer çekimi olan ortamlarda geçen sahnelerin fiziksel gerçekçiliğini bıkmadan usanmadan saatlerce övebilirim. Bu sahneler göz yuvasında gruplaşan göz yaşı damlaları ile başlayıp tüm koridor boyunca havada uçuşan ceset ve metal parçaları ile devam ediyor.

Final Space

Bilim kurgu ile başladık hiç bozmadan yine bilim kurgu ile devam edelim. Uzayda sadece androidlerle çevrili bir hapishane gemisinde cezasını çekmekte olan Gary bir gün geminin dışında Mooncake adında sevimli bir yaşam formuyla tanışır tahmin dahi edemeyeceği büyük olayların içine kapılır. Gary’ye bu maceralarında birbirinden harika yazılmış karakterler eşlik edecektir.
Final Space, harika karakterlerinin yanında güzel bir hikayesi, muhteşem görselliği ve özenle seçilmiş müzikleri ile sizi duygu seline sürüklemek için geliyor.

The Orville

Bilim kurgu serimizin son ayağı ile devam ediyoruz. 2420 yılında yer alan dizimiz çoğunlukla diziye adını veren Orville adlı keşif gemisinde geçiyor.
Dizi boyunca farklı ırkların ırk, cinsiyet, din, dil gibi nedenlerden dolayı yaşadığı sorunlara bolca yer veriliyor. Bu olayları insanlık tarihindeki olaylara hatta günümüzde de süren olaylara benzeterek yapımcılar çok güzel sosyal mesajlar vermekten geri de kalmıyor. Adalet sisteminin halk oylaması üzerinden olduğu gezegen, insanları burçlarına göre sınıflandırıldığı gezegen, kadınların halka karışmasına ve heteroseksüel ilişkiye izin verilmeyen gezegen ve benzer şekilde sorunlara sahip gezegenleri dizi çok güzel ekrana yansıtıyor. Bu yönüyle uzayda geçen Black Mirror demek çok da yanlış olmaz.

Komedi dizileri ve filmlerinin yapımcı koltuğunda oturan Seth MacFarlane dizinin başrolü olarak kaptan koltuğuna oturuyor. Yanında ise G.I. Joe: Retaliation filminden ve Agents of SHIELD dizisinden tanıdığımız Adrianne Palicki yardımcı kaptan olarak yer alıyor. Iron Man filmlerinden tanığımız Jon Favreau da hem yapımcı hem de danışman kadrosunda yer alıyor.

Tom Clancy’s Jack Ryan

Tom Clancy’nin 1984 yılında yılında yarattığı ve Ryanverse içindeki en popüler karakter olan Jack Ryan, günümüze kadar Alec Baldwin, Harrison Ford, Ben Affleck ve Chris Pine tarafından beyaz perdede canlandırılmıştı. Dizide ise The Office dizisinden tanınan John Krasinski bu rolü üstleniyor.
CIA ajanı olan Jack Ryan uzmanlığını konuşturup kimsenin yakalayamadığı Suleiman kod adlı terörist liderine dair bir iz buluyor ve olaylar birbirini takip ediyor. 8 bölümlük bu harika aksiyon dizisi hem aksiyon hem hikaye yönüyle seyirciyi memnun ediyor. Seyircinin yanında yöneticileri de memnun ettiğini de 2. ve 3. sezonların direkt onaylanmasına bakarak söyleyebiliriz.

Homeland

5 Golden Globe ve 8 Emmy dahil toplamda 60 ödül kazanmış bu harika dizi izle devam edelim. Başrol koltuğunda 2 tanesi bu diziden, 4 Golden Globe ve yine 2 tanesi bu diziden, 3 Emmy ödülü sahibi Claire Danes ile Band of Brothers dizisinden tanıdığımız, bu dizideki performansı ile 1 Golden Globe ve 1 Emmy ödül kazanan Damian Lewis yer alıyor. Dizinin ödülleri saymakla bitmiyor Claire Danes müthiş oyunculuğuyla büyülerken ödülleri hakkıyla kazandığını sürekli yüzümüze vuruyor. Oyunculuğun yanında dizi senaryo ve en iyi drama dizisi ödüllerine de sahip bu da senaryo kalitesi ile ilgili birkaç fikir verebilir.

Hem yazması hem okuması yoran ödülleri geçtiysek konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Irak’ta esir düşüp yıllar sonra ülkesine dönen Nicholas Brody tam eve gelip rahata kavuştuğunu düşünürken Carrie Mathison isimli bir CIA ajanı peşine takılıp hayatını ve oradaki esir düştüğü dönemi didik didik etmeye başlıyor. Bu ilgisine neden olarak da muhbirlerinden birinin verdiği “esir askerlerden birisi taraf değiştirdi” bilgisini gösteriliyor. Peki haklı olan taraf hangisi Carrie mi yoksa Brody mi sorusu diziye yeni başlayanları karşılıyor devamında ise senaryo genişleyerek harika bir noktaya ulaşıyor.

Ortadoğu’da geçen dizilerde akla gelen sorulardan biri olan “dizi tarafsız mı, müslüman halkı kötü gösteriyor mu, Amerikanlar melek mi” sorularına da değinmek istedim. Dizide iyilik meleği Amerikan askeri portresi yok, dizi bu konuda gayet tarafsız; terörist örgütlere rahatça “canavar” derken bu örgütleri öldürmek için sivil halkı bombalayan üst düzey yetkililere de “canavar” demekten geri durmuyor.

Not: Listedeki diğer dizilerin IMDb’de aldığı toplam oy sayısı ortalama 50 bin civarındadır bu da onların dünya genelinde de popüler olmadıklarını gösteriyor. Homeland için bu durum biraz farklı; Homeland dünya genelinde bilindik bir dizi olsa da ülkemizde listedeki diğer diziler gibi bilinmedik bir dizidir o yüzden listeye eklemekte sakınca görmedim.

Manhunt: Unabomber

Dizi; 168 IQ sahibi ve Harvard Üniversitesi mezunu bir matematik profesörü olan Theodore(Ted) Kaczynski ve onun sıra dışı hayat hikayesini televizyon için uyarlıyor. Ted Kaczynski 1978 ile 1995 yılları arasında kendi yaptığı bombalarla 16 bombalı saldırı düzenlemiş bir eylemcidir. Bombalarına hedef olarak genelde üniversiteler ve hava yolu şirketleri olduğu için “UNiversity and Airline Bomber” kelimelerinin kısaltması olan Unabomber ismi verilmiştir.

Ted Kaczynski böyle parlak bir kariyeri ve zekasını neden böyle saçma şeylere yordu diye sorarsanız fazla zeki olduğu için diyebilirim. Sanayinin gelişiminin insanlar üzerindeki olumsuz etkisini fark edip her türlü teknolojik cihazdan uzaklaşıp bir ormanın ortasındaki kulübesine yerleşir. Düşüncelerini anlatmak “sanayi toplumu ve geleceği” adında 37 bin kelimelik bir manifesto yazar ve bu manifestoya dikkat çekmek için de 16 farklı hedefi posta üzerinden gönderdiği paketler ile bombalar.

Ted Kaczynski hakkında onlarca şey söyleyebilirim ama onun yerine diziyi izleyip görmenizi tavsiye ederim. Eminim Ted Kaczynski’nin yöntemlerine hak vermeseniz bile söylediklerinde hak vereceğiniz yerler olacaktır zaten adamın amacı da sözlerini insanlara ulaştırmaktı. Kaczynski’ye,Paul Bettany hayat verirken, Avatar filminden tanıdığımız Sam Worthington da ona eşlik ediyor.

Ted Kaczynski’nin yazdığı manifestoya buradan ulaşabilirsiniz.

Güncelleme: Dizinin farklı bir bombacı olayını anlattığı 2.sezonu Manhunt: Deadly Games adı altında yayınlandı. İlk sezonu ile aynı kalitede olan bu sezonu da şiddetle tavsiye ederim.

The IT Crowd

Bir şirketin IT (bilgi işlem) departmanında çalışan Moss ve Roy adlı IT uzmanlarının başına, şef olarak Jen Barber adında bir kadının gelmesi ile başlayan güzel ve komik olaylara hazır olun. Jen insan ilişkilerinde iyi olsa bile bilgisayarla alakası “google’da google’ı aratınca internetin çökeceği” düşüncesinden öte değildir. Moss ve Roy ise her türlü teknik sorunu “kapat aç” yoluyla çözerken insan ilişkileri konusunda sınıfta kalıyorlar. Komedi dizisi tavsiyelerinde sıkça unutulan -bazen benim de unuttuğum- bu komedi dizisine şans vermenizi tavsiye ederim.

Billions

İyinin ve kötünün savaşı, güçlü ve güçlünün savaşı, polis ile suçlunun savaşı konseptlerine hepimiz alışığız. Alışık olmadığımız konsept ise masum gözüken ama suçlu ve zeki bir borsacı ile ellerini kirletmekten çekinmeyen hükümet avukatı mücadelesi. Zengin ve zeki olan kötü adamımızı Damian Lewis canlandırıyor, evet yukarıda Homeland kısmında övdüğümüz kişi. Onu yakalamayı takıntı haline getiren karakteri ise 2 Golden Globe ve 1 Emmy ödülü sahibi Paul Giamatti canlandırıyor.

Dizide net bir iyi kötü ayrımı olmadığından seyirci olarak bir tarafı diğerinden genel olarak haklı görmek çok zor. Kötü sandığımız karakter güzel bir hareket sergilerken, iyi sandığımız karakter de saygı dışı hareket sergileyebiliyor. House of Cards’ın saç baş yolduran final sezonundan sonra yaşadığınız boşluğu dolduracak daha iyi bir seçenek göremiyorum.

Waco

Dizi 1993 yılında Texas’ın Waco şehrinde gerçekleşen “Waco Kuşatması” olayını konu almaktadır. Kuşatmanın bir tarafında tankları, helikopterleri, zırhlı araçları ile FBI, ATF ve ABD ordusundan oluşan yüzlerce ajan ve asker yer alıyor. Diğer tarafta ise David Koresh liderliğindeki tarikat üyesi çoğu kadın veya çocuk 100 kişi yer alıyor. 51 gün süren bu çatışma FBI tarihinin en büyük kara lekelerinde biri olacak şekilde sonuçlanır.

Bir ilahiyat profesörünü bile kendine körü körüne bağlayan David Koresh, Gambit olarak tanıdığımız Taylor Kitsch tarafından canlandırılmaktadır. Kendisiyle uzlaşmak için çağırılan FBI müzakerecisi Gary Noesner da
The Shape of Water ve Man of Steel filmlerinden tanıdığımız Michael Shannon tarafından canlandırılmaktadır.

Humans

Kafamızı her çevirdiğimiz yerden yapay zeka diziler/filmler çıktığı şu dönemde sizi bu türün en iyi isimlerinden biri ile tanıştırayım. Humans dizisini rakiplerinden ayıran en büyük fark; Bilinçli Sentetikler’in bakış açısını ve hislerini çok iyi yansıtmalarıdır. Bilinçli Sentetikler ile insanlar arasındaki ilişkiler bazen seviyeli ve güzel olurken bazen de modern kölelik ve ırkçılık boyutuna gelmektedir.

The IT Crowd dizisinden tanıdığımız Katherine Parkinson ve Captain Marvel filminde ilgileri üzerine toplayan Gemma Chan diziye öncülük ediyor. Canımız, kanımız, en sevdiğimiz uşak büyücümüz Merlin’imiz olan Colin Morgan da dizide önemli bir karaktere can veriyor. Sabit kadroda olmasa da Will Tudor kendini bol bol gösteriyor.

Güncelleme: Dizi 3.sezonun sonunda iptal edildi.

Diğer yazılarım için tıklayınız