İlk kez Titans dizisinde tanıştığımız ekip, bildiğimiz diğer süper kahramanlardan oldukça farklı. 1963’te My Greatest Adventure #80 sayısıyla karşımıza çıkan Doom Patrol ekibi, o dönem kendilerinden sonra çıkan X-Men karşısında popülerliğini yitirip beş yıl sonra ana karakterlerini öldürerek seriye son veriliyor. Ancak ilerleyen yıllarda farklı yazarlar tarafından ele alınıp, tekrar karşımıza çıkıyor. Doom Patrol ekibi çizgi romanlarda birçok farklı karakterlere sahip olsa da dizide altı ana kahraman ile karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki, Doom Patrol ekibinin kurucusu The Chief lakaplı Doctor Niles Caulder.
Timothy Dalton tarafından canlandırılan The Chief karakteri, Doom Patrol ekibinin kurucusu konumunda. Geçirdikleri korkunç kazalar sonucu dışlanarak ucube olarak görünen kişileri topluma kabul ettirmeyi ve suçla savaşarak masumları korumayı amaçlayan The Chief, üstün zekası sayesinde ekibin diğer üyelerine yardımcı olmuş ve hayata tekrar dönmelerini sağlamıştır.
Dizinin bir diğer önemli karakteri ise, Brendan Fraser’ın seslendirerek hayat verdiği Robotman karakteri. Geçirdiği kaza sonucu vücudunu kaybeden yarışçı Cliff Steele, kazadan kurtarılan beyni The Chief’in yardımıyla robotik bir vücuda yerleştirilerek kendisine yeni bir hayat veriliyor. Çizgi romanlarda serinin tüm versiyonlarında ekibe dahil olan tek karakter olan Robotman, insan üstü güce ve dayanıklılığa sahip. İnsan olmaya duyduğu özlem, mizah anlayışı ve davranış tarzıyla izlemesi en keyifli karakterlerden biri. Özellikle Brendan Fraser’ın etkileyici performansı karaktere ayrı bir boyut katıyor.
Başarılı bir aktris olarak yaşamını sürdüren Rita Farr, Afrika’da çektiği bir film sırasında bir kaza geçirir ve bu sırada bilinmeyen bir volkanik gazın etkisinde kalarak vücudunun elastik bir şekil almasına neden olan güce kavuşur. Tüm hayatı altüst olan Rita Farr, The Chief’in yardımıyla kendisine yaşayacak yeni bir yuva bulur. Güçlerinde tam kontrol sağlayamadığı için sürekli depresyon halinde olan Rita, ekipteki özgüveni en az olan kişi. Karakteri ise April Bowlby canlandırıyor.
Ekibin belki de en karizmatik karakteri ise şüphesiz Matt Bomer’ın oynadığı Negative Man karakteri. Larry Trainor atmosfer dışına çıktığı bir uçuş sırasında, kazara radyoaktif alana maruz kalıyor. Bilinci kaybolan Larry’nin aracı tekrar atmosfere girer ve yere çakıldığında maruz kaldığı radyoaktif alan sayesinde hayatta kalır ama tüm vücudu yanıklar içindedir. İçindeki negatif enerji, sürekli olarak etrafına radyasyon yaymasına neden olur. Ancak The Chief’in, Larry için özel bandajlar yapar ve bunu engeller. İçindeki Negatif Ruh, Larry’nin bedeninden ayrılarak uçma, nesnelerin içinden geçme, küçük patlamalar yaratma gibi güçlere sahip. Yine de karakteri en ilgi çekici yapan güçleri değil. Normal yaşantısında ailesi ve sevgilisi arasında ikilemde kaldığı gibi, içindeki Negatif Ruh ile de benzer şekilde iç çatışma yaşaması.
Ekibin en ilginç karakteri ise kuşkusuz Crazy Jane. Diane Guerrero’nun canlandırdığı Crazy Jane, her birinin farklı özel güce sahip olduğu 64 farklı kişiliğe sahip. Hatta tüm o kişilikler için ayrı bir kişi olarak bile bahsedilebilir. Gerçek adı Kay Challis olan Jane, küçükken babası tarafından taciz edilen birisidir ve maruz kaldığı gen bombasının etkisiyle farklı özel güçler kazanır. Bütün kişiliklerle barışık olarak yaşayan Jane’in hangi kişiliğin baskın olacağı konusunda hiçbir kontrolü yoktur. İnsan üstü kuvvet, ışınlanma, geleceği görme ve daha birçok farklı özel gücü olan Jane’in karakterleri arasında geçişini izlemek oldukça keyif verici.
Ekibe katılan son karakter ise sürpriz bir isim, Cyborg. Joivan Wade’in canlandırdığı karakter Cyborg, aslında daha önce hiçbir zaman Doom Patrol ekibinde yer almamış bir isim. Dizide izlediğimiz Cyborg, aslına göre daha genç bir karakter. Babasının yardımıyla suçla savaşan Cyborg, bir gün Justice League ekibine girebilmeyi umuyor. Tıpkı Robotman gibi yarı insan yarı robot olan Cyborg’un, Cliff ile pek iyi geçindiği söylenemez. Daha önce çizgi romanlarda ekipte yer almasa da ekibin diğer üyeleri gibi güçlerine bir kazadan sonra kavuşması ve kendi iç çatışmalarını yaşayan bir karakter olması nedeniyle ekibe oldukça uyum sağlıyor.
Tüm bu garip özellikleri olan, ilginç karakterlere rağmen dizinin garipliğini en üst seviyeye taşıyan ise bizlere hikayeyi anlatan karakter, Mr. Nobody. Alan Tudyk tarafından canlandırılan Mr. Nobody karakteri birçok kez dördüncü duvarı kırarak izleyicilerle ve hayranlarla iletişime geçmekle kalmıyor, adeta Doom Patrol ekibinin başına binbir çorap örüyor. Dizide karakter güçlerini Von Fuchs adındaki çılgın Nazi bilim adamının yapmış olduğu deney sonrası kazanıyor. Güçleri sayesinde gerçekliği değiştirebiliyor ve hatta bu sayede izleyicilerle konuşarak bizlere görmemizi istediği şeyleri izletiyor. Kulağa oldukça garip gelse de dizinin tonu düşünüldüğünde gayet anlaşılabilir.
Doom Patrol başarılı yazılmış karakterleri ve ilgi çekici hikayesinin yanı sıra, sıra dışı mizahıyla da izleyiciye keyifli vakitler sunuyor. Renkli bir yapım olarak göze çarpan dizide, müzik kullanımından tutun çekimleri ve tonu izleyiciyi ekrana bağlıyor. Yaklaşık bir saatlik bölümlerden oluşsa da sıkılmadan izleyebileceğiniz türden. Konusunu klasik olarak bir grup insanın geçirdiği kazalar sonucu kazandığı süper güçlerle kötülükle kazanmak olarak değil, bu kişilerin iç çatışmalarını ve yaşadıklarına rağmen hayata tutunma çabaları üzerinden işliyor. Bu sayede süper kahraman dizilerine yeni bir soluk getiriyor.
Bir diğer değinilmesi gereken nokta ise, dizinin ilk bölümünün izleyicilerin kafasında birkaç soru işareti bırakması. Doom Patrol ekibi, Titans dizisinde gördüğümüz ekipten biraz farklıydı. The Chief rolünü farklı bir oyuncunun oynamasından çok, dizinin devamlılığı ve bazı karakterizasyon değişiklikleri göze çarpıyordu. Geçtiğimiz günlerde dizinin showrunnerları Jeremy Carver ve Sarah Schechter bir röportajlarında bu konuya değindi. Birçok kişinin Titans’ın devamı niteliğinde olduğunu düşündüğü Doom Patrol, aslında pek de öyle değil. Jeremy Carver, dizinin Titans ile aynı dünyada geçtiğini ancak farklı devamlılıkta olduğunu söyledi. Bu kararı almalarındaki asıl neden, Titans evrenine bağlı kalmalarının onlara sınırlama getirecek olmasıydı. Dizi ile crossover düşüncesine ise pek sıcak bakılmıyor.
Doom Patrol İncelemesi
Puan - 8
8
Harika
